Makine öğrenmesi, veri madenciliği, büyük veri..  Son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz, haklarında karmaşık açıklamalar okuduğumuz bu terimler bize o kadar da uzak değil. Cep telefonumuzda bulunan birçok uygulamanın kullandığı bu teknolojilerin kullanım alanları ile ilgili bilgi vereceğimiz bu serimizde makine öğrenmesi, veri madenciliği ve büyük  veri (bigdata) hakkında karmaşık açıklamalar yapmak yerine sıklıkla kullandığımız uygulamalar üzerinden bu teknolojileri gündelik hayatta karşılaştığımız ölçüde ve belki de farkedemediğimiz yanlarıyla ele alacağız. Beni nereden tanıyor serisi ile uygulamaların müşteri memnuniyetini sağlamak için bu terimleri nasıl kullandığını göreceğiz. İlk konumuz ve konuğumuz olan Netflix’i inceleyelim.

Ele Alalım: Netflix

Son dönemin en popüler uygulaması Netflix ülkemiz dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında televizyona alternatif olarak karşımıza çıkmış durumda. Bizzat kendilerinin ürettiği diziler ve daha önce yayınlanmış dizilerin yayın haklarıyla birlikte kullanıcılarına dramdan, komediye, aksiyondan, korku filmlerine kadar pek çok seçenek sunmakta. Hali hazırda 21 ülkeye içerik üreten ve  125 milyon eve içerik gönderen Netflix büyük bir başarıya imza atmış bulunmakta.

Netflix hakkında ne bildiğimizi düşünecek olursak kurulduğu tarih, adı ve çok şanslıysak fazladan indirim kodu olabilir bunların dışında öğrenebileceğimiz pek bir şey yok fakat Netflix’in bizim hakkımızda ne bildiğini düşünecek olursak kullanıcı adımızdan ötesinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğer dikkatli bir Netflix kullanıcısıysanız bir süre sonra izlediğiniz içeriklere yakın, onların alternatifi olabilecek diğer içeriklerin size önerildiğini göreceksiniz bizim için artık sıradan gözükse de şirket için sıradan olmayan bu durum, üzerinde uzun yıllar çalıştıkları algoritmaların eseri.Bizi daha uzun süre uygulamada tutarak daha çok içerikleri izlememizi sağlayan Netflix’in  sırrı nedir diye soracak olursak yazımızın başında bahsettiğimiz üç terim karşımıza çıkıveriyor; Makine öğrenmesi,veri madenciliği ve büyük veri. Teknoloji sadece kullanan için değil, onu kullanmasını bilen için de bir nimet.

Bu durumu çok uzun süre önce farkeden Netflix 2006 yılında bütün dünyanın o sıralar düzenlenen dünya kupasını konuştuğu zamanlarda kullanıcıların izlediği içeriklerden yola çıkarak kendilerine doğru tahminli bir öneri sunacak bir algoritma için yarışma açtı ve bu yarışmaya 1 milyon dolar ödül koydu. Bir dakika ben Netflix’i yeni duydum 2006’da ne işi var diyenler için Netflix’in 1997 yılında kurulduğunu hatırlatarak yarışmamıza devam edelim. 28 ülkeden 18 bin katılımcı Netflix’in açtığı bu yarışmaya katıldı ve kullanıcının izlediği film,filmin izlendiği tarih, filmin kaç kere ve hangi dakikalarda durdurulduğu ve kaç dakikada seçildiği verilerini kullanarak o büyük, uçsuz bucaksız veriler içinde adeta bir madencilik yapıldı. Çıkarılan veriler ise kullanıcıların davranışı dikkate alınarak makine öğrenmesi yöntemiyle kullanıcı için en ideal içerik önerildi. İşte bizim için karmaşık gelen, türkçe kaynak bulamadığımız bu terimler birbiriyle uyum ve bağlantılı kullanılarak haftasonu sıcak yatağımızda izleyeceğimiz keyifli bir filme kadar etki etmiş oldu. İşte Netflix sizi sizden yola çıkarak tanıyarak bugünlere geldi. Bir sonraki yazımızda ele alacağımız konu ve konuğumuzla görüşmek üzere.